Wednesday, August 15, 2007

delilerden sen anlarsın konuş onunla

delileryerlerdelerhersihirlidirlerkerametindenbüyürlercanavarmayalarlargözlerininsiyahıcanavarlabirbüyürateşinüzerindenatlareteklerinitoplamazlarpireleridevekimsebilmezgerçekrenklerinisarılamazsınçokhareketlidirlersadeceutandıklarında -kivakideğildir-gülmezleraşkarşisttirlerçiçektakarlarçabucaksoyunurlarkatkattürlükıyafetvardırüstlerindeoysaçokgezerlerakıllarıbiröylebirböyleeserrüzgarsanırsınöteyesavrulanağaçsanırsınonakurulansalıncakaltındauyunansaklanbaçençokrüyagörürlergündüzünsaklanırlarriyalarında

Friday, August 10, 2007

mutlak letafet

yoğunsuzum, maddeleşemiyorum
kesifin karşı köşesinde gözlerden gizliyim
mihri nazireleriyle duhânım döne döne yükseliyor
zeynünnisanın tükenmez nihâyeti
hüsnü cevrim içim acıyor
bin ağusu çoşmuş dem-be-dem gülüyor
kızıl bir ay gibi
mehmene banu
bir peçe gibi iniyorum yüzüne
şirine diyor
onlar mah ise biz mihriz
yazmak istiyorum
kadından ozan olmaz
diye inliyor dağlar
deliriyor ozan kadınlar

Monday, August 6, 2007

hindu

उनिस मुंदी
तेम्पुस फुगित

kandırıkçı


"ben" herşeyden önce geliyor.
kimi için hayatının ilk beş yılı, kimi için ömür boyu, diğer başka herşeyden daha öncelenecek ben, kendisini ömür boyu herşeyden çok önemseyecek kişi olarak bize global sömürgenlerden birinin CEO sunu, bir parti hayvanını ya da medya özkökünü değil bazen hiç bakmayı akıl etmediğimiz yerden pişmiş kelle gibi sırıtacak ve bizi bir özgürlük savaşçısı gibi kandıracak, kendini bir şey sandırtacak birini seçecek. hatta onun için üzüleceğiz ya da endişeleneceğiz, hayatımıza nüfuz etmesine izin verirken onun için kimimiz kendimizi tehlikeye atacağız, kimimiz aşık olup, aşkı da kirleteceğiz ve birlikte kirleneceğiz. buna ayan iyi niyetli üç beş saf, saf değiştirdiğinde ise yeni saflar bulacak kandırıkçı, hikayesinin büyüsüne kanan, kandırıkçının egosuna kurban.