Wednesday, December 28, 2011

sen her yanımda durduğunda
daha iyi biri oluyorsun

Monday, December 26, 2011

içimden hiçbirşey geçmiyor açık

ittim kaktım

kendimi geçemiyorum

görünmeden eser akıllı bir duvar

yanında pamuklar

battıkça batıyorum
ama hoş kokuyorum

pamukların çekirdekleri var

heryanım çizik

çizildikçe açılıyorum


bu gitmeler gelmeler
hep
beklersin
beklediğin anda beklediğin şey beklediğin gibi olur
şaşırmazsın
şaşırtmazsın
buna çok şaşırırsın
korkutucu
şaşşırmak da şaşşırmamak da

sormuyorum,
soracak az şey var
herşeyi görüyorum
anlıyorum
biliyorum
ölüm var eskilerden bir gerçek o var ortak
benim yüzde otuz sizin yüzde yüz gerçekliğinizin
hepimizin boktan ama boktanlığını hepimizin bilmediğimiz gerçekliğimizin
buradan çıkmak var
buralardan gitmekler var
buralara bir gelip geri dönmeler
hiç ardında iz bırakmamaklar
adresi belli kaybolmalar var
senden buraya kaç istikamet kaç yol
bahara kadar
çok egon var

"çok acı var..."
vagon vagon doldurdum
başıbozuklar biraz
adrese göndersem teslim
alır mısın?


öncesi

avlanmaya çıktığı geceleri
üzerime serdi
ağırlığımca çöktüm
merkezime
sözümona ben değil sendin hiçliğe çeken

neşterkesiği carpaccio
zeytinyağı, parmezan ve karabiberle özenle marine edilmiş
yersen...
çeliğin soğuğunda
ağızda eriyen

aniden gitmelerin
hep
karanlığın cezbinden

Friday, December 23, 2011

sonrası

karanlıkta

unutmadan

senlen eğlendiğimizi

kontrol kalemi tutmuşsun lateksli elinle

bir yandan biz de uzayda zıplıyoruz

isimler takıp

hikayeler eylediğimiz

dünyada

ayrıksı masalımsı ve ritüelli

tam kendini dramatize ederken

madara etmişliğin

itiraz edip

çok gülmüşlüğün var misal

oysa aynı hikayenin henüz tanışmayan kahramanlarıyız

diyenler var

diyorlar ki bir de

sana göndermediğim mektuplarım varmış

hiç yazılmadıklarından

sana sormadıklarım

tehlikenin eşiğine saplanmış paslı bir bıçakmış


zahirisin gerçekten